15 Ocak 2008 Salı

ZEKÂT VERMEYENLERİN HALİ

Cabir (r.a)’dan:
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Define sahibi definenin hakkını (zekâtını) vermezse, kıyamet gününde define dazlak başlı bir ejderha olacak ağzını açacak onu kovalayacaktır. Ona yaklaştığı zaman ondan kaçacak, ejderha ise arkasından şöyle seslenecek: ‘Gel, sakladığın defineni al, benim ona ihtiyacım yoktur.’ Ondan kurtuluş olmadığını anlayınca, elini onun ağzına sokacaktır. Ejderha ise, onun elini hurma hasırını parçalar gibi parçalayacaktır.”
(Müslim, Zekât no: 27,28 s. 684,5)
* * *
ZEKÂT VERİLMEYEN MAL, KIYAMETTE ATEŞ OLARAK GELECEK
Amr ibn Şuayb (r.a)’dan:
Resulullah (s.a.v)’e bir kadın, beraberinde bir kız olduğu halde geldi. Kızın elinde, altından kalın iki bilezik vardı. “Bunların zekâtını verdin mi?” diye sordu. Kadın: “Hayır,” diye cevap verdi. Resulullah (s.a.v): “Kıyamet günü Allah’ın, onları sana ateşten iki bilezik yapması seni memnun eder mi?” dedi. Bunun üzerine kadın, bilezikleri derhal çıkarıp Resulullah (s.a.v)’in önüne bıraktı ve: “Bunlar Allah ve Resulüne aittir” dedi.
(Ebu Davud, Zekat, 3 [1563]; Nesai, Zekat, 19, V, 38; Tirmizi, Zekat, 12)
* * *
ZEKAT VERİLMEYEN MALIN VEBALİ
Aişe (r.a)’dan:
Resulullah (s.a.v) yanıma girdi. Elimde kaşı olmayan iki büyük gümüş yüzüğü görünce sordu:
“Bu nedir, ey Aişe?”
Ey Allah’ın Resulü, senin için süsleneyim diye bunları yaptım (taktım).
“Bunların zekâtını veriyor musun?”
Hayır (veya bunun gibi Allah’ın dilediği bir şey söyledim)
(Resululah’a dedik ki)
“Bunlar(in vebali) ateş olarak sana yeter.”
(Ebu Davud no: 1565)
* * *
NAMAZ KILIPTA ZEKÂT VERMEYENLERLE SAVAŞILIR
Ebu Hureyre (r.a)’dan:
Resulullah (s.a.v) vefat edip, Ebu Bekr halife olduğu zaman, Araplardan inkar edip kafir olanlar oldu. Ömer dedi ki:
“Bu insanlarla nasıl savaşırsın?”
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“İnsanlar, La ilahe illallah deyinceye kadar onlarla savaşmakla emr olundum. Kim La ilahe illallah derse, canını ve malını benden korumuş olur. Ancak hak ederse başka. (gizli günahlarının) hesapları Allah’a aittir.” Bunun üzerine Ebu Bekr şu cevabı verdi:
“ Vallahi namazla zekât arasını ayıranlara karşı mutlaka savaşırım; çünkü zekât malın hakkıdır. Vallahi Resulullah (s.a.v) zamanında ona zekât olarak vermiş oldukları dişi keçiyi bana (zekât) olarak vermemeye yeltenirlerse, bu zekâta engel olmak suçundan dolayı onlarla savaşırım.”
Sonradan Ömer dedi ki:
“Vallahi onlarla savaşılması hususundaki hüküm Allah’ın Ebu Bekr’in gönlünü açmasından dolayıdır. Ben bu sayede onlarla savaşmanın hak olduğunu öğrendim.”
(Muvatta, Zekat, 30, I, 269; Tirmizi, İman, 1 [2610]; Buhari, Zekat, 1/6, II, 109, Zekat, 40, II, 124,125, VIII, 50,51, İtisam, 2/9, VIII, 149,150; Müslim, İman no: 32; Ebu davud no: 1556–7; Nesai, Zekat, 3, V, 14,15, Cihad, 1/7–9, VI, 5–7)
* * *