15 Ocak 2008 Salı

HACCIN ÇEŞİTLERİ

HACC-I İFRAD (UMRESİZ YAPILAN HACC)
Aişe (r.a) dan;
“Resulullah (s.a.v) hacc-ı ifrat (umresiz hacc) yapmıştır.”
(Müslim, Hacc 122 (1211); Muvatta Hacc 38 I 335; Tirmizi Hacc 10 (820); Nesaî Hacc 48, V 145; Ebu Davud menasık 23 (1777))
* * *

HACC-I TEMETTÜ (FAYDALANMA, CEM’ETME)
İbn Ömer (r.a) dan;
Resulullah (s.a.v) Veda Haccında umre ile hacca kadar temettüde bulundu ve kurban kesti, Kurbanını Zülhuleyfe’den itibaren beraberinde götürdü. Menasıkın icrasına (umre için niyetli) başlayıp, umre telbiyesi getirdi. Sonra hacc için telbiye getirdi. Beraberindeki ashabı da, umre ile hacca kadar temettüde (istifade) bulundu. Hacc kafilesi içerisinde kurbanı olanlar da vardı, olmayanlar da.
Resulullah (s.a.v) Mekke’ye geldiği zaman halka hitaben: “Kimin kurbanı varsa, haccını tamamlayıncaya kadar ihramdan çıkmasın, kimin kurbanı yoksa tavaf ve sa’y’ını yapsın, saçını kısaltarak ihramdan çıksın. Sonra hacc için tekrar ihrama girip kurbanını kessin, kim kurban bulamazsa hacc sırasında üç gün, evine dönüncede yedi gün olmak üzere (on gün) oruç tutsun.” buyurdu.
(Buharî hacc 104; Müslim Hacc 174 (1227); Ebu Davud Hacc 24 (1805); Nesaî Hacc 50, V. 151–152)
* * *
Abdullah İbn Şakik anlatıyor;
Hz. Osman (r.a) hacc sırasında temettüde bulunmayı yasaklıyor, Hz. Ali de bunu emrediyordu. Hz. Osman (r.a), Hz. Ali (r.a) ye bir kelam söyledi. Hz. Ali (r.a) “Sen de biliyorsun ki biz, Resulullah (s.a.v)’la birlikte hacc ederken temettü haccı yaptık” dedi.
Hz. Osman (r.a) da: “Evet, ama biz korkuyorduk” dedi.
(Müslim Hacc 158 (1223); Nesaî, Hacc 50, V 152)
* * *
Aişe (r.a.)dan (anlatıyor);
“Oruç, umre yapıp hacca kadar temettüde bulunup da hacc için ihrama girmesinde arefe gününe kadar kurban bulamayan kimse içindir. Eğer orucu tutmazsa, Mina günlerinde tutar. Hz. Ömer (r.a.) de böyle hükmediyordu. ”
(Muvatta Hacc 255 I 426)
* * *
Ebu Musa haccı temettüye fetva veriyordu. Hz. Ömer (r.a) ona; “Biliyorum ki, Resulullah (s.a.v) ve ashabı bunu yaptılar. Ancak ben, halkın Erak denilen (Mekke yakınlarındaki bir vadi olan )yerde kadınlarla cima ederek, sonra başlarından su damlar bir halde hacc yapmaya gitmelerini uygun bulmadım.” dedi. (Müslim Hacc 157 (1222); Nesai, Hacc 50, V 159)
* * *
İkrime İbn Halid el-Mahzûmi diyor ki;
İbnu Ömer (r.a.)’a hacdan önce yapılan umre hakkında sordum. Bana: “Yapmakta bir beis yoktur. Bizzat, Resulullah (s.a.v.) hacdan önce umre yapmıştı.” cevabını verdi.
(Buhari Umre 2)
* * *
İbn Abbas (r.a.) dan (demiştir ki);
“Resulullah (s.a.v.) umre için, ashabı da hacc için ihrama girdi”
(Ebu Davud, Menasık 24 (1804); Nesai Hacc 77, V, 178)
* * *


Cabir İbn Abdullah (r.a.)dan;
Resulullah (s.a.v.) (Mekke’ye) kurbanlık gönderdiği (hac) günü Cabir, Resulullah ile haccetti. Kendisiyle ifrada niyet ederek (telbiye edip) ihrama girmişlerdi.
Resulullah (s.a.v.) ashabına;
“Haccınızı ümreye değiştirin, sonra Beyti tavaf ve Safa ile Merve arasında sa’y ederek, saçınızı kestirerek, ihramdan çıkınız. Sonra ihramsız olarak (Mekke’de) oturunuz.
Tevriye (zilhiccenin sekizinci) günü geldiğinde, hacc (niyeti) ile (Mekke’de) ihrama giriniz. Ve evvelki (ihramlandığınız) müfred (ifrad) haccınızı, Hacc-ı Temettü yapınız!” buyurdu.
Ashâb-ı Kiram: “Ya Resulullah biz (ilk ihramda) hacc (diye) tesmiye (adını koyduğumuz) (ve tasrih) ettiğimiz halde, o haccımızı nasıl müt’a (menfaatlanma) yaparız?” demişlerdi.
Resulullah (s.a.v.):
“Siz, benim emrettiğimi işleyiniz (yapınız). Eğer kurban sevk etmemiş olsaydım ben de size emrettiğim gibi işlerdim (yapardım). Lâkin şimdi kurbanım, Minada kesilene kadar, ihramlıya haram olan şeylerden, hiç birisi bana helal değildir.” buyurdu.
Ashâb-ı Kiram da, Resulullah’ın emrettiği gibi (yaptılar) işlediler. (Buhari 6/96)
* * *


HACC-I KIRAN
(HACCI VE UMREYİ BİRLEŞTİRMEK)
Cabir (r.a.)dan;
Resulullah (s.a.v.) Hacc ve umreyi birleştirip, her ikisi içinde tek bir tavaf yaptı.
(Tirmizi Hacc 102 (947); Nesai Hacc 144, V 226; İbn Mace, Menasık 39 (2973))
* * *
İbn Ömer (r.a) dan (demiştir ki);
“Hacc ile umreyi birleştiren kimseye tek tavaf yeterlidir. İkisinin ihramından birlikte çıkar. ”
(Buhari Hacc 77, 105, Muhsar 1,3,4, Megazi 35; Müslim Hacc 181 (1290); Tirmizi Hacc 102(947); Nesai Hacc 144, V 225–226; İbnu Mâce Menasık 39(2975))
* * *
Benzer bir rivayette: “Kim hacc için ihrama girerse, her ikisininde ihramından çıkıncaya kadar, tek tavaf, tek sa’y yeterlidir. ”
(Tirmizi Hacc 102 (948); İbn Mace Menasık 39 (2975))
* * *
Ebu Vail (r.a.) anlatıyor;
Es-Sabiyy ibn Ma’bed dedi ki, Ben Hıristiyan bir bedevi idim. Sonradan Müslüman oldum. Kabilemden Hüzeym ibn Sürmüle adında bir kimseye gelerek “Hey adamım, ben cihad hususunda hırslıyım. Hac ve umre yapmayı da üzerime vecibe buldum. Ben bu ikisini nasıl birleştirebilirim? diye sordum. Bana: “İkisini birleştir ve kolayına gelen bir kurban kes.” dedi. Bende ikisine birden (niyet edip) ihrama girdim. (Kufe’ye bir merhale mesafedeki) Uzeyb’e geldiğim zaman, Selman İbnu Rebî’a ve Zeyd İbnu Sûhan ile karşılaştım. Ben hacc ve umre, her ikisi için ihramdayım. Biri diğerine benim hakkımda: “Bu adam devesi kadar da bilgili değil, dedi. Bunu işitince tepeme dağ yıkıldı zannettim.” Doğru Ömer ibn Hattab(r.a.)’a gittim. Ben hac ve umre her ikisi içinde ihramımı devam ettirerek, hikâyemi anlattım. Hz. Ömer bana, “Hz. Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine irşâd edilmişsin.”dedi.
(Ebu Davud, Menasık 24 (1799); İbn Mace Menasık 38 (2970); Nesai Hacc 49, V 146-147)
* * *
Berâ (r.a.)dan
Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.
“Umre, kıyamete kadar hacca dahil oldu.” (Yani Umre ameli, hacc-ı kırân yapmak isteyenin hacc ameline dâhil oldu)
(Müslim Hacc 203 (1241); Tirmizi Hacc 89 (932))
* * *
Berâ (r.a.)dan (anlatıyor)
“Resulullah (s.a.v.) Hz. Ali’yi Yemen’e emir olarak gönderdiği zaman, ben onun yanında idim. Onunla beraber ben de (altın) kaplar elde ettim. Hz. Ali (r.a.) (Yemen’den) Resulullah (s.a.v.)’ın yanına gelince. Hz. Fatıma’nın, (boyalı elbiseler giymiş) evi de (hâlâ kokmakta olan) bir tütsü ile tütsülenmiş olduğunu gördü. (Bu kıyafet ve bu kokunun yasak olduğu hacc döneminde karşılaştığı bu manzaraya Ali) kızdı. Hz. Fatıma:
“Niye kızıyorsun? Resulullah (s.a.v.) ashabına ihramdan çıkmalarına emir buyurdu, onlarda ihramdan çıktılar.” Dedi. (Bunun üzerine Hz. Ali’de) zevcesine: “Ben zaten Resulullah’ın niyetiyle ihrama girmiştim” dedi ve Hz. Peygamber’e uğradı. Resulullah (s.a.v.): “Sen ne yaptın?” diye sordu. Hz. Ali:
“Resulullah (s.a.v.)’in niyetiyle niyetlendim” deyince, Resulullah (s.a.v.): “Ben kurbanlık getirdim ve hacc-ı kır’ana niyet ettim,” diye açıklamada bulundu ve Hz. Ali (r.a.)’ye şu emri verdi. “Altmış yedi -veya altmış altı- deve kes, develerden otuz üç –veya otuzdört- tanesini kendin için ayır ve bu develerden her birinden bir parçada (benim için) ayır.”
(Ebu Davud, Menasık 24 (1797))
* * *
Sadaka İbnu Yesâr el-Mekki anlatıyor;
Saçları örülü Yemenli bir kimse ibn Ömer (r.a)’a gelip.
“Ey Ebû Abdurrahman, ben müstakil bir ümre yapmak üzere geldim” dedi.
Abdullah ibn Ömer (r.a.)’a “Ben seninle olsaydım da bana sormuş olsaydın, sana Hacc-ı Kıran yapmanı (Haccı ve Umreyi birleştirmeni) emrederdim.”dedi.Adam:“Bu zaten öyleydi (ancak kaçırdım).”dedi.
İbn Ömer (r.a.): “Başındaki saçlardan şu unsurları al (kes) ve kurban kes.”dedi. (orada bulunan) Iraklı bir kadın söze karıştı: “Kurbanı da neymiş, Ey Abdurrahman?”“Kurbanıdır” Kadın tekrar sordu: “Kurbanı nedir?” İbn Ömer (r.a.) şu cevabı verdi. “Sadece bir koyun bulabilseydim, onu kurban etmem bana oruç tutmamdan daha hoş gelir. ”
(Muvatta Hacc, 162 I 386-387)
* * *
İbn Abbas (r.a.)dan;
Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Hacla ümrenin arasını birleştirin. Zira bunlar günahı, tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlemesi gibi temizler. ”
(Nesaî, Menasık 6, V 115; İbn Mace 3 2886)
* * *
HACDA İŞTİRAT (ŞARTLI HAC)
Aişe (r.a.)’dan;
Resulullah (s.a.v.) Zübeyr’in kızı Dubâ’a’nın yanına girip şöyle dedi :
“Galiba hac yapmak istiyorsun?” “Vallahi kendimi rahatsız hissediyorum.” “Hacca git ve şart koşarak de ki: Allah’ım beni nerede hapsedersen orası (ihramdan çıkıp haccı bırakma) yerimdir.”
Bu kadın Mikdâd b. el-Esved’le evliydi.
(Buhari Nikah 15/2, VI 122-123; Müslim Hacc no: 104-105 (1207); Nesai Menasık 60/3, V 168)
* * *
İbn Abbas (r.a.)dan;
O (Aişe) şart koşmayı kabul etmeyen İbn Ömer’i idrak etti. İbn Ömer şöyle diyordu.
“Size Resulullah (s.a.v.)’in sünneti yetmiyor mu? Biriniz hacdan alıkonursa, Beyt’i tavaf eder, Safa ile Merve arasında sa’yeder. Sonra ihramdan çıkar, gelecek yıl, tekrar hacceder, Kurban keser, bulamazsa oruç tutar”.
(Müslim Hacc no: 106; Tirmizi no: 941; Nesai Menasık 60/2, V 168; Malik Hacc no: 100, 103)