15 Ocak 2008 Salı

AYETLERLE İSLAM’A DAVET

“De ki: Ben kendim için, (gücümün haricinde) ne bir fayda sağlayabilirim ne de bir zarar, eğer gaybı bilseydim daha çok hayır yapardım ve bana hiçbir fenalık dokunmazdı. Ben ancak bir uyarıcı ve iman eden bir topluluğu müjdeleyenim.”
(A’raf: 188)
* * *
“Şimdi sen: ‘Ona bir hazine indirilmeli yahut onunla beraber bir melek gelmeli değil miydi?’ demeleri yüzünden sana vahyolunandan bir kısmını terk etmek isteyecek misin ve bundan dolayı göğsün daralacak mı? Sen, ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.”
(Hud: 12)
* * *
“Biz onu (Kuran’ı) onunla, takva sahiplerini müjdeleyesin, inat edenleri de uyarasın diye senin dilinle kolaylaştırdık.”
(Meryem: 97)
* * *
“Hak ile batılı ayıranı (Furkan’ı) âlemlere uyarıcı olsun diye kuluna indiren, (Allah) ne yüce, ne mübarektir.”
(Furkan: 1)
* * *
“Biz seni ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olmak üzere gönderdik.”
(Furkan: 56)
* * *
“Onlar, sözü işitip en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah’ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir ve işte bunlar özlü akıl sahibi olanların ta kendileridir.”
(Zümer: 18)
* * *
“Şüphesiz biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kuran) ile gönderdik…”
(Bakara: 119)
* * *
“Rabbi ona: ‘Teslim ol’ dediğinde (O:) ‘Âlemlerin Rabbine teslim oldum’ demişti. Bunu İbrahim, oğullarına vasiyet etti, Yakup’ta: ‘Oğullarım, şüphesiz Allah sizlere bu dini seçti, siz de ancak Müslüman olarak can verin’” (diye vasiyette bulundu)
(Bakara: 131,132)
* * *
“Ey iman edenler, hepiniz topluca Silm’e (barış ve güvenliğe, İslam’a) girin. (İslam’dan uzaklaşmakla) Şeytanın adımlarına uymayın. Gerçekten o, sizin apaçık bir düşmanınızdır.
Size apaçık bunca deliller geldikten sonra (İslam’ı yaşamayarak, doğru yoldan) kayarsanız, biliniz ki, Allah mutlaka galiptir, her şeyi yerli yerince yapandır.”
(Bakara: 208,209)
* * *
“Dinde zorlama yoktur. Gerçekten iman ile küfür apaçık meydana çıkmıştır. Kim tağutu inkâr ve Allah’a iman ederse o, muhakkak kopması mümkün olmayan sağlam bir kulpa (Kuran’a, İslam’a) yapışmış olur. Allah işitendir, bilendir.”
(Bakara: 256)
* * *
“Hiç şüphesiz din (yaşam tarzının tek geçerli olduğu) Allah katında İslamdır.” (Allah’ın razı olduğu bir yaşamdır)
(Al-i İmran: 19)
* * *
“Peki, onlar, Allah’ın dininden (İslami yaşayıştan) başka bir din(i yaşayış) mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde her ne varsa, ona teslim olmuştur ve ona döndürülmektedir.”
(Al-i İmran: 83)
* * *
“Kim İslam’dan başka bir din(iyaşayış) ararsa, (İslam’a uygun olmayan bir yaşam) asla ondan kabul edilmez. (İslam’ı yaşamadığı içinde) o, (kimse) ahirette de kayba uğrayanlardandır.”
(Al-i İmran: 85)
* * *
“… Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak (dünyada nasıl yaşayacağınızı bilmeniz için) İslam’ı seçip beğendim…”
(Maide: 3)
* * *
“Bu, benim dosdoğru yolumdur. Şu halde ona uyun. Sizi onun yolundan ayıracak (başka) yollara uymayın. Bununla sizlere tavsiye etti, umulur ki korkup sakınırsınız.”
(En’am: 153)
* * *
“De ki: ‘Rabbim beni gerçekten doğru yola iletti, dimdik duran bir dine, İbrahim’in hanif (muvahhid) dinine, o müşriklerden değildi.’
Deki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim (hayatım) ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır.”
(En’am: 161,162)
* * *
“Müşrikler istemese de, o dini, bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen odur.”
(Tevbe: 33)
* * *
“Biz her ümmete bir ibadet tarzı kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, işinde seninle çekişmesinler. Sen Rabbine çağır, şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.”
(Hacc:67)
* * *
“Şüphesiz, sana bu kitabı hak ile indirdik. Öyleyse dini yalnızca ona halis kılarak, Allah’a ibadet et. Haberin olsun, halis (katıksız) olan din yalnızca Allah’ındır…”
(Zümer: 2,3)
* * *
“O, ‘dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin’ diye dinden Nuh’a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri etti, (bir şeriat kıldı)
Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.”
(Şura: 13)
* * *
“…Hüküm, yalnızca Allah’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler.”
(Yusuf: 40)
* * *
“İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda sizin için gerçekten uyulacak güzel bir örnek vardır. Hani onlar kavimlerine: ‘Muhakkak bizler sizden ve Allah’tan başka ibadet ettiklerinizden uzağız. Sizi inkâr ettik. (Sizin inancınızı, yolunuzu reddettik) Yalnızca Allah’a iman edinceye kadar, bizimle sizin aranızda düşmanlık ve kin ebediyen baş göstermiştir…’ ”
(Mümtehine: 4)
* * *
“Biz sana, o, en kolay olanı gerçekleştirme, başarısını vereceğiz. O halde sen de öğüt ver. Korkan kimse öğüt alacak. Oldukça bahtsız olan kimse de ondan kaçacaktır. O ki en büyük ateşe girecektir.”
(A’la: 8,--12)
* * *
“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Hâlbuki Allah kendi nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı değildir.
Kâfirler hoş görmese de o, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için, Resulünü hidayetle ve hak ile gönderen odur, müşrikler hoş görmese de.”
(Tevbe: 32,33)
* * *
“İslam’a davet edildiği halde, Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir? Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. Ağızlarıyla, Allah’ın nurunu söndürmek isterler, hâlbuki Allah kendi nurunu tamamlayacak olandır. İsterse kâfirler hoşlanmasınlar. O, peygamberini hidayet ile ve hak din ile gönderendir. Çünkü onu, bütün dinlere üstün kılacaktır. İsterse müşrikler hoşlanmasınlar.”
(Saff: 7--9)
* * *
“O, Resulüne hidayet ile ve hak din ile (onu bütün dinlere üstün kılmak için) gönderendir. Şahid olarak Allah yeter.”
(Fetih–28)
* * *